Visitors

http://www.geovisites.com/pt/directory/artes_artes-plasticas.php

2 Temmuz 2014 Çarşamba

2 Temmuz SİVAS KATLİAMI ve hüzün dolu bir onur ödülü...

Karikatürcüler Derneği'nin 2 Temmuz Sivas katliamında yaşamını yitiren karikatürist Asaf Koçak anısına düzenlediği Karikatür Yarısması’nda büyük ödülü alan Necati Abacı'yla ödül üzerine konuştuk:

-Sivas katliamı'nda yitirdiğimiz Asaf Koçak anısına düzenlenmiş bir yarışmada birincilik aldınız. Neler hissediyorsunuz?

-Yaşıtım, meslektaşım, can arkadaşım ve onu yitirişimiz, onun adını yaşatan yarışmada ödül almak. Ne olabilir? Olsa olsa hüzün dolu bir onurdur hissettiklerim. Karanlık yobazlar onu öldürdüler. Yok ettiklerini sandılar. Ama yaşıyor işte. Onun ardından onlarca karikatürcü onu yaşatmak için çizdiler, çizecekler. Bende onlardan biriyim yalnızca.

- Karikatürünüz çok şey söylüyor aslında. Umutsuzluk taşıyor belki...Bu nasıl bir kısır döngü ?

-Karikatürümün umutsuzluk taşıdığını pek sanmıyorum. Yaşanılanlardır çizdiğim. Doğal olarak bir hüzün var yaşadıklarımızda ama umutsuzluk değil. Hüznün de toplumsal muhalefet gücünü yok edeceğini pek sanmıyorum. Yoksa karikatürümde çizdiğim sadece öndeki figür olurdu.

- Bir sanatçı olarak ülkenin geleceğini, anti demokratik hareketleri, faili meçhulleri, kayıpları, kıyımları nasıl değerlendiriyorsunuz ?

-Hiçbir zaman kendimi bir sanatçı olarak düşünmedim. Ama Sivas olayından sonra kendimi bir sanatçı olarak görmeye başladım. Çünkü ben orada yanan 37 sanatçı aydının yüreğini taşıyorum. Bir yazarımızın dediği gibi, onların küllerinden yeni yazarlar, yeni şairler, yeni sanatçılar doğdu. Ben de onlardan biriyim artık. 1950'lerden beri sanata, sanatçıya, aydına yapılan baskı bir tek iktidarları ilgilendirmedi. iktidarlar düşünsel anlamda karşılarında olan toplumsal muhalefeti susturmak için hep çaba sarf etti. Dini sömürü aracı yapanlar sonunda kendi partilerini yarattılar. Üstelik iktidara aday olan partinin Adalet Bakanı, "Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak" diyen 2 Temmuz sanıklarının avukatlığına bile soyundu. Sonunda Atatürk Cumhuriyetinde Atatürk karşıtı iktidarlar oluştu. Onlarda faili meçhul cinayetlerle, kayıplarla iktidarsız iktidarlar kurdular. Tüm bunlara rağmen umutsuzluk taşımıyorum. Ama hüzün. O var işte...

Gül Abus Semerci / 6 Temmuz 1996/Siyah Beyaz
(Cevat Özer arşivinden...)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder