Visitors

http://www.geovisites.com/pt/directory/artes_artes-plasticas.php

31 Temmuz 2014 Perşembe

Stop the war in GAZA!..

Luc Descheemaeker / Belgium

MIKIO (Marcos Oiwa) / Japan

29 Temmuz 2014 Salı

"Bir Teröriste Sarılın"

ABD’de yaşayan iki Filistinli kız çocuğu, ‘Bir teröriste sarılın’ döviziyle sokağa çıktı. Bu iki küçük kız çocuğu, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun sık sık dile getirdiği ‘teröristleri öldürüyoruz’ sözlerine ilginç bir eylemle karşılık verdi. Pek çok Amerikalı, kızlara sarılarak destek verdi. Boyunlarına poşu bağlayan Filistinli kızlar, üzerinde ‘Bir teröriste sarılın’ yazan dövizle işlek bir caddede beklemeye başladı.Yazıyı gören pek çok Amerikalı iki Filistinli kıza sarıldı. Bazıları kızların fotoğrafını çekti. Kimisi ‘terörist olmadığınızı biliyorum’ dedi, kimisi ‘çok güzel bir şey yapıyorsunuz’ diyerek destek verdi. Pek çoğu İsrail’in saldırılarını üzücü bulduklarını ve kızların bu eylemini desteklediklerini belirtti. 
(Fikir Kulüpleri Federasyonu)

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Ağaç Yakma Çalışmalarımdan... My Wood Burning Works...

Karikatür, resim ve çeşitli uğraşılarımın yanı sıra 2006 yılında yapmış olduğum ağaç yakma çalışmalarımdan örnekler (Çeşitli ebatlarda olmak üzere yaklaşık 150 Adet)... 

My painting work...

Ahşap üzerine akrilik resim çalışması...
Acrylic on wood...

22 Temmuz 2014 Salı

By Agim Sulaj - Albania


Mutluluk...

Mutluluk pahalı oyuncaklarda, pırıltılı giysilerde değildir. Mutluluk yokluk içinde kendi oyuncağını yapabilmek, kendin gibi yoksul arkadaşlarınla bu oyuncağı paylaşmak ve zamanı unutarak tozlu alanlarda kahkahalar atabilmek, yağlı ekmeğini bölüşebilmektir... Ve mutsuzluk, neşe içinde oynayan o çocukların üzerine sinsice bomba yağdırmak, onların gülüşünü soldurmak ve insanlığa en karasından vurulan lekeyle hiçbir şey olmamışcasına yaşamaya devam etmektir!..

Şifasızdır Katledilen Oğulların Yarası...


21 Temmuz 2014 Pazartesi

Filistin... Palestine...

Bir an için günlük yaşamınızda yaptığınız, keyif aldığınız ne varsa sadece bir kaç dakikalığına unutun. Denizi, kumu, güneşi, yemek yemeyi, çay ve kahveyi, interneti, bilgisayar oyunlarını, televizyonu, klimalı serin odadaki rehaveti, arkadaşlarla beş çayında buluşma planlarını, yeni bir elbise veya ayakkabı alma heyecanını, süpermarketlerden, çarşı pazardan güle oynaya alışveriş yapmayı,eşyalarınızın yerini değiştirmeyi, yenilerini almayı, hafta sonu verilecek mangal partisinde ne giysem ve fotoları sosyal medyada nasıl yaysam planlarını... Kısacası herşeyi bir kaç dakikalığına unutun ve bir an için evinizin, sokağınızın, şehrinizin üstüne bombalar yağdığını, her yerin yıkılıp kan gölü olduğunu, daha az önce gülücükler saçan çocukların paramparça edildiklerini, elektriksiz, susuz, nefessiz kaldığınızı, olduğunuz yerden kaçmak zorunda kalıp, sonu belirsiz bir yolculuğa çıktığınızı, açlığa, sefilliğe, belirsizliğe, itilmişliğe dair bir yolda yaşantınızın bir cehenneme dönüştüğünü düşünün... Ve sonra da kaldığınız yerden devam edin yaşamaya, keyif almaya, başkalarının acısını umursamamaya, sosyal medya üzerinden dünyayı kurtarmaya, bir iki boykot cümlesiyle yarın unutulacak gündemi ucundan yakalamaya devam edin, devam edelim!..








19 Temmuz 2014 Cumartesi

Resim Çalışmalarım Başladı... My Painting Started...





Neredeyse 10-12 yıldır resim çalışmaları yapmıyordum. Karikatüre ağırlık verdiğimden ve gündeme dair yoğun çalışmalardan dolayı özlediğim resim yapma ortamını bir türlü yaratamıyordum. Bugünlerde tekrar bu güzel ve ilk gözağrım olan uğraşa başlamak benim için en güzel terapi oldu. İşe evde atıl durumdaki malzemeleri değerlendirerek başladım. İlk başlarda üzerimden o hamlığı atamam sanıyordum ama neyse ki atlatmam çok kolay oldu ve sadece birkaç saat içinde yukarıdaki çalışmalar ortaya çıktı. Akrilik boya ile, tamamen doğaçlama resimlerime start vermek harika oldu doğrusu!.. :))

18 Temmuz 2014 Cuma

Hanzala Yüzünü Dönemeyecek Mi Bir Daha?..

Filistinli karikatürist Naci el-Ali'nin ünlü çizgi karakteri, hep 10 yaşında kalacak bir Filistinli çocuk Hanzala (Çünkü Naci Ali, Filistin'i bu yaşta terk etmek zorunda kalmıştır.)... Dünyaya küsmüş, protesto ediyor zulmü ve sessizliği. Filistin'de zulüm bitene kadar yüzünü göstermeyecek. Ve görüyoruz ki ne Filistin'deki zulüm bitiyor ne de çocukların acı çığlıkları. Hanzala rengarenk, cıvıl cıvıl bir çocuk olmaktan siyah beyaza bürünüyor her defasında. Aydınlık dünyaya olan inancı azalıyor ve dönmüyor yüzünü dünyaya ve asla yüzünü dönememekten korkuyor belli ki. Bu sessiz çığlığı, Filistinli çocukların, dünyanın dört köşesindeki savaşlarda insanların ölürken ki haykırışlarını duymuyor, Hanzala'nın protestosunu unutuyoruz hep!.. Sahi, Hanzala yüzünü dönemeyecek mi bir daha?..

Dışarıda Bir Yaşam Kaldı mı?..

Savaşın, işgalin, acımasızlığın ve belirsizliğin olduğu topraklarda acıların boyutu da belirsizleşiyor bugünlerde. Dışarıda çocuk seslerinin yerini bombalar, anaların feryatları ve tüm yaşanılanlara isyanın sesi alıyor. Bırakın bir ağacın büyümesini görebilmeyi, bir saksıya dikilen fidenin bir çiçek olmasını göremeyen insanların gölgesi sarıyor çaresiz toprakları... Bu utanç hepimize yetmeliyken hiçbir şey yapmıyor, yeni utançlara zemin hazırlıyor ve başkasının acılarından ders almıyoruz...

No War!.. Savaşa Hayır!..

Başta çocuklar olmak üzere masum insanların uykularında, sofra başında, oyun oynarken, çocuğunu emzirirken, torunlarına masal anlatırken üzerlerine bomba atılmasına, katledilmesine, yaşamlarının ve gülüşlerinin soldurulmasına, din kisvesi adı altında en vahşisinden kıyımlara bir dur diyemiyor üzerinde yüzlerce uygarlığı barındırmış, her türlü imkana sahip, "modern" dünyamız!.. Her gün onlarca çocuğun yoktan yere katledilmesini, üzerlerine bomba atılmasını, minicik bedenlerinin paramparça edilmesini kanıksamış olarak izliyoruz televizyonlardan, sosyal medyadan. Bizim için yaşam akmaya, tatilimiz, günümüzü gün etmemiz devam ediyor. Taa ki sıra bize de gelene kadar!..

1956 Yılı Dolmuş Dergisi'nden...

Karikatüre, Mizaha Kızılmaz
Demokrat İdarelerde İktidardakiler Buna Tahammül Etmek Zorundadırlar
Fransa’nın meşhur humoristlerinden biri italya’ya gider. Devir Mussolini’nin kudretli zamanı. İtalya bir taraftan hummalı bir iktisadi kalkınma içinde, diğer taraftan komşuları İçin korkulu bir rüya ve Duçe kara gömleklilerin gözünde bir İlah... Bir basın toplantısında Mussolini’nin ateşli bir konuşmasını dinlemek şerefini kazanan karikatüriste bir İtalyan meslekdaşı heyecanla sorar:
- Nasıl buldunuz?
- Vallahi Mussolini’nin saçsız kafası ve ihtirasını gösteren yamyam ağzından başka dikkate layık bir şey bulamadım.
Mizahçı diğer insanlardan başka türlü görür. Burhan'ın bir sergisinde tilki suratlı adamları, tombul kuşlar, esatiri mahlûklara benzeyen hayvan karikatürlerini velhasıl bu acayip dünyayı seyreden biri merakla dönmüş:
- Yahu, demişti, mesela şimdi beni nasıl gördüğünüzü ba­yağı merak ediyorum.
Avrupa fatihi Napolyon milyonlarca kişiyi titretmişti. Ama
karikatüristlerin kaleminde eciş bücüş kimi zaman aşağılık bir mahlûka benzeyen bir şekil olmaktan öteye geçeme­mişti. Misalleri çoğaltmak kolaydır. Daha geçen hafta «Punch» mizah dergisinde İngiltere Başbakanı A. Eden için de Bulganin'le Kruşçev'in yan geldiği arabayı çeken bir eşek şeklinde karikatürize edilmişti. Dikkat edelim «Punch» demokraside dün­yaya örnek bir memleketin en kaliteli mizah dergisidir. İngiltere’de kraliçe, hakimler ve Punch karikatüristlerinin sosyetedeki İtibarları birbirinden pek farklı sayılmaz.
Mizah sanatı ancak demokratik havada teneffüs edilebilir.
1946 senesine gelinceye kadar (Bu tarih Cemal Nadir'in ölüm, demokrasimizin doğum yılıdır) Türk karikatür sanatı an­cak iki kıymet yetiştirebildi: Cem ve Cemal Nadir. Cem Meşrutiyetin bereketli havasında serpilmişti. Cemal Nadir demek ki tek parti devrinde bile mizahını değerlendirebilecek bir kıymetti. Bugün sayısı yirmibeşi aşan karikatüristler topluluğu son on senenin demokratik ortamında yetişen değerlerden meyda­na gelmiştir.
Karikatüre, mizaha kızılmaz. Demokrat idarelerde iktidardakiler buna tahammül etmek zorundadırlar. Muhalif gazete­lerin yazılarını uyku hapı gibi kullanmak için kesip yastığı al­tına koyan Klemanso bir demokraside iktidar sahibinin nasıl düşünmesi gerektiğine örnektir. Ancak diktatörlüklerde karikatürlere kızılır. Mizaha tahammül edilmez. Ancak totaliter ida­relerde karikatür ve humour sanatının gelişmesine set çekilir.
Mizah mecmualarında iktidardakiler konu yapılır. Başbakanlardan, bakanlardan, meclis reisinden bahsedilir. Bütün dün­yada bu böyledir. Muhalefet ancak iktidara karşı mücadelesi dolayısıyle mevzu olarak ele alınır.
Bu  basit gerçekleri niçin tekrarlıyoruz?
Çünkü son günlerde Dolmuş sayfalarında sık sık karika­türlerini görmeye alıştığınız bazı zevat sonsuz bir tahammülsüzlüğe bürünmüşlerdir. Veyahut bazı kimseler bu zevata yaranmak kaygusu ile Dolmuş aleyhine faaliyete geçmişlerdir. Bu faaliyetin hare­ket noktası gülünçtür. Bunu ya onların şaşkınlığına veya kor­kutma politikası için başka mesnet bulamamalarına veriyoruz. Herhalde «Dolmuş» ne yapacağını bilen bir dergi olarak bu çe­şitten korkutmalara pabuç bırakmaz. Bizi asıl düşündüren, mütecessis eden mizahın, karikatürün, esprinin zevkini, hicve karşı toleransı Nasreddin Hoca’nın torunlarının unutmuş olmalarıdır.
Hatırdan  çıkarılmaması icabeden bir nokta daha var:
Eski iktidar erkânına gidip bir sorun bakalım, vaktiyle on­lar da böyle şeylere kızarlardı. Şimdi:
- Ah, diyeceklerdir, iktidar sandalyesinde olsak da sık sık Dolmuş’un kapağını süslesek!..
(3 Mayıs 1956)

17 Temmuz 2014 Perşembe

Ankara Yüzüncü Yıl İnisiyatifi Soma'yı Unutmadı!..

Yüz karası değil, kömür karası, 
Böyle kazanılır ekmek parası...
Soma maden faciasını, sorumlularını, yaşamını kaybeden madenci emekçilerini, geride kalanların çektikleri acıları unutma, unutturma!..
(Fotoğraf: Emine Kart)

Greetings Claudia Cardinale From Peter Závacký - Slovakia


My Claudia Cardinale Portrait, 10.07.2014 - Napsal Peter Závacký
                                                           

We Want Peace... No War!...



16 Temmuz 2014 Çarşamba

Dilek Ağacı...

Kuru bir ağaçtan, küçük bahçelerinin yanına dilek ağacı yapmıştı gençler. Kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılan evlerinin güzelim bahçesinden bir ağaçtı bu. Çocukluklarının geçtiği o bahçe büyülü bir masal dünyasıydı adeta. Her köşesindeki meyve ağaçları, rengarenk çiçekler, sebzeler, tavuklar, kediler, köpekler derken büyükşehirde el değmemiş bir cennet parçasıydı. Ne misafirler ağırlanmış, ne yemekler yenmiş, ne yemişler toplanmış, ne güzel günler geçmişti o bahçede... Oysa şimdi yerine dikilmiş apartman tüm güzelliklerin üzerinde ihtişamla tamamlanacağı günü bekler gibiydi. O geçmişte tatlı bir anı olarak kalan bahçeden sökülen, kurumaya yüz tutmuş ağacı şehirden çok uzaktaki bahçelerine taşıdılar. Kırıp yakmaya içleri elvermedi ve onu bahçenin girişine diktiler, bu kez bir dilek ağacı olarak salınacaktı kuru gövdesiyle. Dallarını renkli bez parçalarıyla süslediler. Ve birgün yolunu kaybetmiş minik bir kuş bu kuru dala yuvasını yaptı. Yuva öyle eğreti duruyordu ki, düşmesin diye bağladılar yuvayı. Ama insan eli değen yuvasını terk etti minik kuş, bir daha da dönmedi. Çünkü o insanlardan çok zarar görmüş, kaçıncı yuvasını terketmişti... Büyük şehirde bir bir yok edilen ve yerine devasa binaların dikildiği o güzelim bahçelerin hüznünü de beraberinde götürmüştü minik mavi kuş yeni bir kuru dal arayışındayken...
(Foto: Saadet Demir Yalçın)

15 Temmuz 2014 Salı

Obur Mizah'tan...

http://oburmizah.com/wp/?p=8671

15 Temmuz 1968, 6. Filo'ya Karşı Dolmabahçe Direnişi...


Amerika Birleşik Devletleri’ne ait 6. Filo, 15 Temmuz 1968 tarihinde İstanbul’a geldi. Gemiler limana demirler demirlemez İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri Dolmabahçe rıhtımına gelerek 6. Filo’yu protesto ettiler. İstanbul Teknik Üniversitesi Talebe Birliği Başkanı Harun Karadeniz, “Türkiye’nin tam bağımsız olduğuna inanıyoruz ve onun için de bayrakları yarıya kadar çekiyoruz” dedi.
Ülkemizde 6. filoya yönelik ilk protestolar 1967 yılında yapılmaya başlanmıştı. O günlerde FKF İstanbul sekreterliği protesto amaçlı bir açlık grevi düzenlemişti. Olayların büyük bir hızla geliştiği 1968’de ise 6. Filo’yu yeniden karşılamak için 15 Temmuz’da İTÜ’de devrimci gruplar arasında bir toplantı düzenlendi. Toplantıda 76 kuruluş 6. Filo protestolarında ortak davranmak için biraraya gelmişti ve bildiriden mitinge kadar bir dizi eylem kararı alınmıştı. Toplantı dağılırken dışarda bekleyen polis, gruptan 11 öğrenci önderini gözaltına aldı. Ertesi gün FKF bunu protesto eden bir etkinlik düzenledi ve iki gün boyunca İTÜ’nün bulunduğu Gümüşsuyu’nun ara sokaklarında polisle öğrenciler arasıda küçük çaplı çatışmalar sürdü.

11 Temmuz 2014 Cuma

Tarihten Bir Not: Fikri Sönmez...

Temmuz 1980'de askeri birlikler Fatsa ilçesine gönderilmiş ve 9 Temmuz 1980 tarihinde Kenan Evren ordu komutanlarıyla beraber inceleme yapmak için Fatsa'ya gitmiştir. Bakanlar Kurulu tarafından, «Küçük terör odaklarında» baskınlar yapılmasına ilişkin kararla 11 Temmuz sabah erken saatlerinde asker ve polis "nokta operasyonu" düzenlenmiş ve Fatsa Bağımsız Belediye Başkanı Fikri Sönmez ile beraber 300 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 250 kişi 15 Temmuz'da serbest bırakılmıştı. 12 Temmuz'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve kaymakam görevden alındı. DİSK genel başkanı ise Demirel'i Çorum'u unutturmak için Fatsa olayını yaratmakla suçladı. Sönmez 18 Temmuz'da tutuklandı.

Halkevleri Soma Madenci Evi Açılıyor...

Tuzu kuruları bir yana bırakalım, biz acılarımızla nerede kalmıştık?
Halkevleri Soma, Madenci Evi açılış etkinliğine çağırıyor...
13 Temmuz Pazar Saat:18.00

Savaşa Hayır!

Bunca kıyıma, katliama, acımasızlığa, adaletsizliğe, vurdumduymazlığa, cinayete, kan dökmeye, insanlıktan uzaklaşmaya, dini alet ederek canları yakmaya, zıvanadan çıkmışlığa barış güvercini ne yapsın?!.

For Gaza by Mohammad Ali Khalaji / Iran


Soma'da Hukuksuz Zeytinlik Talanı...

Skandallarına yetişilemez bir ülke olduk!..
Manisa İl Müdürlüğü’nün verdiği olumsuz görüşe rağmen, Bakanlar Kurulu’nda alınan kararla bölgedeki zeytinlikler, Soma Kolin Termik Santrali’nin yapımı için acele kamulaştırıldı. Kamuoyunda büyük tartışma yaratan, zeytinliklerin enerji yatırımlarına açılmasıyla ilgili bir skandal daha ortaya çıktı. Greenpeace’in, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Manisa İl Müdürlüğü’ne yaptığı bilgi edinme başvurusuna gelen yanıta göre, Müdürlüğün verdiği olumsuz görüşe rağmen, Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla bölgedeki zeytinlikler, Soma Kolin Termik Santrali’nin yapımı için acele kamulaştırıldı. Greenpeace’in bilgi edinme başvurusuna dün aldığı yanıtta, Tarım Bakanlığı Manisa İl Müdürlüğü’nün, zeytinlik alan olduğu için Soma Kolin Termik Santrali’nin yapılmasının uygun görülmediği parsellerle, Bakanlar Kurulu’nun bu santral için acele kamulaştırma kararı aldığı alanlar örtüşüyor.
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/somada-hukuksuz-zeytinlik-talani-110714/

11 Temmuz 1995, "Srebrenitsa Katliamı"

Bugün, 1995 yılında 8372 müslümanın katledildiği, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'daki en büyük soykırım olarak kabul edilen "Srebrenitsa Katliamı" nın yıldönümü...
http://tr.wikipedia.org/wiki/Srebrenitsa_Katliamı

Mahir Çayan'dan...


Tam 1 yıl önce... 11 Temmuz 2013...


Oğuz Aral 78 Yaşında... Bülent Karaköse Çizgisiyle...


Special Days...


10 Temmuz 2014 Perşembe

Acının vatanı, milleti ve sınırları yoktur. Gerçek bir dayanışma örneği, Atina'da Berkin ve Alex afişleri...


Henüz vakit varken...


Sanatçılardan Soma İçin Gönüllü Ordusu

İzmir Bornova'daki Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda Ağustos'da gerçekleştirilecek konserle Soma'da hayatını kaybeden maden işçilerin çocuklarına destek olunacak. Çocuklarla atölye çalışmaları da yapılacak İzmir Müzisyenler Derneği'nin çatısı altında, İstanbul'dan Yaşam İçin Sanat Gönüllüleri işbirliği ile 1 ve 2 Ağustos'da Bornova'da yer alan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'nda bir konser gerçekleştirilecek. Yapılan açıklamada konserin Soma'da yaşanan iş cinayetinde ölen ve yaralanan maden işçilerinin ve yakınlarının çocukları için Eylül 2014-Haziran 2015 arasında düzenli ve yaygın bir şekilde kültür-sanat çalışmaları yapılacağı belirtildi. Bu çalışmalarda İzmir, İstanbul ve Ankara'dan gönüllü kişi ve gönüllü sanatçıların da yer alacağına değinilerek bir gönüllü ordusu oluşturulacağına vurgu yapıldı.

ATÖLYE ÇALIŞMALARI
Uzun bir zaman dilimini kapsayacak çalışmalarda fotoğrafçılık, ritm, müzik derslerinden şiir atölyelerine, resim, dans, drama, el sanatları, seramik, heykel ve kültürel sportif etkinliklere kadar birçok alanda sanatın Soma'da Kınık'ta, Savaştepe'de Elmadere'deki çocuklarla buluşturmanın amaçlandığına dikkat çekilerek şöyle denildi: "Bu konser etkinliğiyle yapacağımız çalışma hakkında İzmir'de bir duyarlılık oluşturmak, Soma'da, Şırnak'ta ve ülkemizin dört bir yanında yaşanan iş cinayetlerine, iş ve can güvenliğinden yoksun çalışmaya, taşeronlaştırmaya karşı bir farkındalık oluşturmak, Soma'da yaşanan iş cinayetlerinden kaynaklanan mağduriyetlere dikkat çekerek unutturmamak, toplumsal dayanışmanın önünü açmak gibi bir amacımız var. Yapacağımız konser etkinliğine katkı sunmak isteyen, sonrasında Soma'da yapılacak çalışmalara gönüllü olarak katılmak isteyen arkadaşlar için iletişim numarası: 507 533 19 39."

İMECE KÜLTÜRÜ
İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu, bu etkinlik ile toplumsal dayanışmayı güçlendirmek istediklerini söyledi. Toplulumuzda var olan imece kültürünü de canlandırmak istediklerini belirterek şöyle dedi: "Yaşanan facialardan sonra maddi boyutta yardımlar söz konusu oluyor. Ancak bir de işin manevi boyutu var. Hayatını kaybeden maden işçilerinin çocukları ile atölye çalışmaları yaparak onların yaşamla olan bağlarını güçlendirmek istiyoruz. Yaşananlara farkındalık yaratmak, yabancılaşmayı önlemek de amacımız. Böylelikle bu faciaların bir daha yaşanmamasını sağlayabiliriz. Bu anlamda psikologlarla da işbirliği içinde çalışacağız."


Bir çocuk gülüşüyle hapsettiler gençliğini sonsuzluğa... Ali İsmail Korkmaz hep 19 yaşında...

Fenerbahçe Sol Açık İzmir'den M. Coşkun Tamer, mezuniyet töreninde diplomasını Ali İsmail Korkmaz'a ithaf etti...

My Elvis portrait on Bostoonsmag web site...

My Elvis portrait on Bostoonsmag web site...
Bir Türkiyeli olarak, Ortadoğu ve Afrika'yı portre konusunda bu sitede temsil etmekten dolayı mutluyum, daha ne olsun! ;))
http://bostoonsmag.com/middleafrica.html

8 Temmuz 2014 Salı

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Ethem Sarısülük'ün katili tutuklandı...

Ethem Sarısülük'ün katili polis Ahmet Şahbaz, olay anında silahını ateşlerken "eline taş gelmesine rağmen" tutuklandı. Yaşasın adalet!..
(Karikatür: Uykusuz Dergisi - Haziran 2013)

Dön Yüzünü Hanzala...

10 yaşında bir çocuk Hanzala... Dünyaya küsmüş, protesto ediyor zulmü ve sessizliği. Filistin'de zulüm bitene kadar yüzünü göstermeyecek. Ama merak ediyorsanız Berkin'e, Muhammed Reşid'e, Alexis'e; zulüm edilen tüm halkların çocuklarının yüzlerine bakın, Hanzala'yı göreceksiniz...

Selçuk Özbek
BirGün Pazar Eki 6 Temmuz 2014 

Rıfat Ilgaz (7 Mayıs 1911 - 7 Temmuz 1993)

Güdük Necmi meğer Rıfat Ilgaz'mış...
Türk Edebiyatı'nın önemli mihenk taşlarından biri olarak kabul edilen Hababam Sınıfı'nın yazarı Rıfat Ilgaz'a kendi okul hayatının da geçtiği Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde arkadaşlarının Güdük Necmi dedikleri ortaya çıktı... 7 Temmuz 1993'de yaşama veda eden büyük usta Rıfat Ilgaz'ı saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz, ışıklar içinde uyu büyük usta...