Visitors
http://www.geovisites.com/pt/directory/artes_artes-plasticas.php
9 Kasım 2014 Pazar
Doğa Katliamına Dur De!..
Her orman ve ağaç katliamında milyonlarca kuşun, böceğin, canlının yaşam alanları da yok ediliyor ve biz insanlar herşeyi kendimize hak görmeye devam ediyoruz...
8 Kasım 2014 Cumartesi
7 Kasım 2014 Cuma
Ağaçlarımıza Dokunma!..
Bazı değerler, güzellikler vardır. Bırakın söküp atmayı insan dokunmaya kıyamaz, incitmekten çekinir. Zeytin ağacı da öyle değil midir? Binlerce yıllık kutsiyeti, bereketi ve dokunulmazlığı vardır adeta... Zeytin ağacının insanlık tarihindeki yerini kavrayabilmek için, bundan 39 bin yıl öncesine uzanmak gerekiyor. Zeytin ağacına ilişkin en eski veri, Ege Denizi'ndeki Santorini Adası'nda yapılan arkeolojik çalışmalara dayanıyor. Bu çalışmalarda 39 bin yıllık zeytin yaprağı fosilleri ortaya çıkarılmış. Kuzey Afrika'daki Sahra Bölgesi'nde gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda ise M.Ö. 12 bin yılına ait zeytin ağacı bulgularına rastlanmış. Korkarım ki binlerce yıl sonrası için ülkemizde tek bir zeytin ağacı fosili bile oluşmayacak. Bugün ranta kurban edilen onbinlerce zeytin ağacı, korular, yeşil alanlar, hesapsızca kamulaştırmaya kurban edilen doğa güzelliklerimiz gün gelip insanlıktan hesabını soracaktır.
(Foto: Saadet)
(Foto: Saadet)
6 Kasım 2014 Perşembe
Nasılsa...
Suni gündemlerle asıl önemli olayların unutulmasına alıştık nasılsa...
Yerin altından üstüne kadar yaşanılan acıların bir sigara çıkışıyla perdelenmesine de engel olamayız nasılsa... 18 madencimizden kazanın meydana geldiği ilk günden umut kesildi nasılsa, sıradaki olaylara bakıyoruz... Bu ülkenin koskoca bir sarayı var nasılsa, saraylara layık lideri seçen bu halka herşeye müstehak nasılsa!........
Yerin altından üstüne kadar yaşanılan acıların bir sigara çıkışıyla perdelenmesine de engel olamayız nasılsa... 18 madencimizden kazanın meydana geldiği ilk günden umut kesildi nasılsa, sıradaki olaylara bakıyoruz... Bu ülkenin koskoca bir sarayı var nasılsa, saraylara layık lideri seçen bu halka herşeye müstehak nasılsa!........
"Seyfi Turan Şiiri"
106 şairin dizelerine, 20 çizerle birlikte desen çalışmalarımla katkıda bulunduğum "Seyfi Turan Şiiri" kitabı 9 Kasım'da İstanbul TÜYAP Kitap Fuarında...2009 yılında Hakkari’de 14 yaşındayken polis tarafından başına dipçikle vurularak ağır yaralanan Seyfi Turan adına şiir kitabı çıkarıldı.Evrensel Basım Yayın tarafından hazırlanan “Seyfi Turan Şiiri” adlı kitap katledilen tüm çocuklara adandı. Kitap Kürtçe’nin Kurmanci ve Zazaki lehçeleriyle Almanca, Arapça, Farsça, Fransızca, İbranice, İngilizce, İtalyanca, Lazca, Ermenice, Süryanice ve Yunanca dillerine çevrildi.106 şairin dizesinden ve 20 çizerin desen çalışmasından oluşan kitaba 13 çevirmen katkı sundu. “Seyfi Turan Şiiri” kitabını Orhan Alkaya ve Fergun Özelli yayıma hazırladı. Kitabın tanıtımı, 9 Kasım’da 33’üncü Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında yapılacak.
3 Kasım 2014 Pazartesi
İstanbul Boğazı'nda kaçak göçmen faciası...
Romanya ve Bulgaristan'a gitmek üzere kaçak yolcuları taşıyan ve içinde kaç mülteci olduğu tam olarak bilinmeyen teknenin boğazda alabora olması sonucu ağır bir bilanço ortaya çıktı: 24 ölü, 16 kayıp!.. Bu şimdilik tespit edilebilen rakamlar. Birilerinin cebi dolarken olan yine çoluk çocuk umutlarıyla bu yolculuğa çıkan insanlara oldu...
Karikatür: Jovcho Savov / Bulgaristan
Karikatür: Jovcho Savov / Bulgaristan
2 Kasım 2014 Pazar
1 Kasım 2014 Cumartesi
29 Ekim 2014 Çarşamba
28 Ekim 2014 Salı
Ermenek'te Maden Kazası...
Ülkemizdeki muhtelif bölgelerdeki maden ocaklarında, maden kazalarının her türlüsünü görüyoruz! Bu kez de Karaman'ın Ermenek ilçesi Cenne mevkiinde bir kömür ocağının 310 metre derinliğindeki su kaynağının patlaması sonucu ocağı su bastı, 8 işçi kurtarılırken 18 işçi yeraltında mahsur kaldı. 310 metre yerin altında, maden ocağında, su baskınına uğramak ve kurtarılmayı beklemek, madenciliğin fıtratında bu da mı var?!..
27 Ekim 2014 Pazartesi
Semih Balcıoğlu...
Karikatürist Semih Balcıoğlu, (1928 – 27 Ekim 2006)
Karikatüre başladığım ilk yıllarda, özellikle 1985 yılından itibaren Çarşaf Karikatür Okulu'nun benim için önemi çok büyüktü. Her hafta büyük bir heyecanla gönderdiğim karikatürlerimin o dönemlerde Semih Balcıoğlu tarafından eleştirilip bana yol göstermesi büyük bir heyecan ve motivasyon kaynağı idi. Kendisiyle ilk karşılaşmam ise yıllar sonra İzmir'de Yeni Asır Gazetesi'nin düzenlediği karikatür yarışmasının ödül töreninde olmuş, uzun sayılabilecek bir sohbet gerçekleştirmiştik. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum...24 Ekim 2014 Cuma
Zeytinimi Kesme!..
Soma’ya bağlı Yırca köyüne yapılacak termik santrale yer açmak için bazıları ikiyüz yaşındaki yüzlerce zeytin ağacı kökünden söküldü. Aynı zamanda İstanbul’da 3. Köprü ihalesini de alan şirket olan Kolin Şirketler Grubu tarafından. BirGün Gazetesi yazarı Bülent Şık konuyla ilgili şunları belirtiyor: Yöre sakinlerinin protestosuna yer verilen bir TV programında söz alan bir köylü: “Eskiden tütün ekerek geçimimizi sağlardık. Sonra tütün ekmekten vazgeçin, zeytincilik yapın dediler. Şimdi de zeytinden vazgeçin diyorlar. Peki, biz ne yapacağız?” diye soruyordu. Bölge sakinlerinin tarım yapma imkânının elinden alındığı, mevcut termik santrallerin yol açacağı kirlenme ile er veya geç tarımsal üretimin bütünüyle yok olacağı bu yerde yaşayan insanlar ne yapacak? Belli ki hayatta kalmak için termik santrala kömür sağlayacak madenlerde işçi olmaktan başka bir seçenek kalmıyor, bırakılmıyor Somalılara...
23 Ekim 2014 Perşembe
Soma'daki Zeytinlik Katliamına Son!..
Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararla, Manisa Soma'da binlerce metrekarelik alanda bulunan zeytinlik, Soma Kolin Termik Santrali'nin yapımı için acele kamulaştırıldı. Kamulaştırmanın ardından zeytin ağaçları sökülmeye, bozuk zeytinlik olduğu gerekçesiyle kazılmaya başlandı. Yöre halkı bu katliama ve kıyıma dur demek için çoluk çocuk, genç yaşlı demeden zeytinliklerinin başında gece gündüz nöbet tutmaya başladı. Bırakalım zeytin fidanları asırlık zeytin ağaçlarına dönüşsün, bugünün çocuklarının torunlarını gölgesinde büyütsün...
22 Ekim 2014 Çarşamba
16 Ekim 2014 Perşembe
Malala Yousafzai
Malala Yousafzai / 2014 Nobel Peace Prize Winner...
2014 Nobel Barış Ödülü'nü alan Malala Yousafzai Pakistan'ın kuzeyinde, Taliban'ın güçlü olduğu Svat Vadisi'nde eğitim ve kadın hakları konulardaki aktivistliğiyle tanındı ve kızların okuması için yürüttüğü kampanyalar nedeniyle ülkede sembol isim haline geldi. Pakistanlı kızların okula gitmesi için sürdürdüğü mücadele nedeniyle Taliban'ın ölüm listesinde yer alan Yousafzai, 9 Ekim 2012 tarihinde okuldan eve dönerken Taliban'ın düzenlediği silahlı saldırıda başı ve boynundan vuruldu.
2014 Nobel Barış Ödülü'nü alan Malala Yousafzai Pakistan'ın kuzeyinde, Taliban'ın güçlü olduğu Svat Vadisi'nde eğitim ve kadın hakları konulardaki aktivistliğiyle tanındı ve kızların okuması için yürüttüğü kampanyalar nedeniyle ülkede sembol isim haline geldi. Pakistanlı kızların okula gitmesi için sürdürdüğü mücadele nedeniyle Taliban'ın ölüm listesinde yer alan Yousafzai, 9 Ekim 2012 tarihinde okuldan eve dönerken Taliban'ın düzenlediği silahlı saldırıda başı ve boynundan vuruldu.
13 Ekim 2014 Pazartesi
Behind the barbed wire... Dikenli teller ardında...
Yanıbaşımızda insanlık dramı artarak devam ediyor. Sınırın öte tarafında ailesini bırakan ve onların yanına geçmesine izin verilmeyen bir babanın, naylon torbaya koyduğu yufka ve ekmekleri çocuklarına götürmesine izin verilmeyince, bir ağacın dibindeki gözü yaşlı, çaresiz bekleyişi bu acıların sadece kadın ve çocukları değil babaları da nasıl eli kolu bağlı bıraktığını da gözler önüne seriyor. Dünyadaki tüm savaşlara hayır!..
12 Ekim 2014 Pazar
Malala Yousafzai...
2014 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi Pakistanlı Malala Yousafzai...
(Pakistanlı kızların okula gitmesi için sürdürdüğü mücadele nedeniyle Taliban'ın ölüm listesinde yer alan Yousafzai, 9 Ekim 2012 tarihinde okuldan eve dönerken Taliban'ın düzenlediği silahlı saldırıda başı ve boynundan vuruldu.)
(Cartoon by: Marian Kamensky / Austria)
11 Ekim 2014 Cumartesi
Yeşil Zeytinler...
Yaşam ve kış hazırlıkları devam ediyor... Bugünkü hazırlığım kırma zeytin üzerine... Özenle topladığımız yeşil zeytinleri herhangi bir katkı maddesi olmaksızın, kendi ellerimle yaptığım güzel bir salamura lezzet olması için hazırlıyorum. Elleri boyuyor ama olsun, zeytin her şeyiyle güzel!! :))
10 Ekim 2014 Cuma
9 Ekim 2014 Perşembe
8 Ekim 2014 Çarşamba
6 Ekim 2014 Pazartesi
5 Ekim 2014 Pazar
Tarhana Zamanı...
Mevsim yazdan güze dönerken, havalar soğuklara göz kırparken kış hazırlıkları da son hızla devam ediyor geleneklerini yaşatma telaşındaki evlerde. Güzelim kırmızı biberlerden yapılan tarhana zamanı şimdi... Soğuk kış günlerinin olmazsa olmazı, şifa kaynağı tarhana hamurunun mis kokusu yükseliyor evlerden... Tarhana yapılan evleri ve tarhana yapabilen hanımları hep şanslı addetmişimdir çünkü tarhana yapabilmek bir ayrıcalıktır, o emeği verebilmek, sabrı gösterebilmek annelerden, ninelerden alınmış en büyük meziyetlerdendir...
From Our Cartoonist Friend Peter Zavacky / Slovakia...
Exhibition ART TRIBUTE - MENŠÍK 85 - Výtvarná pocta (the best works - cartoonists Melinda KIŠHÁZI (Hungary), Lubomir VANĚK (Morava), Ladislav RADA (Prague), Jiří DANIEL (Prague), Ondřej SUCHÝ (Šemanovice), Hanka KŘIVÁNKOVÁ (Pardubice)(and curator Peter ZÁVACKÝ (Bratislava)
http://www.kultura21.cz/vytvarne-umeni/10112-mensik-zavital-na-slovensko
Vladimir Menšik was awarded as the most popular Czech actor lat century.
http://www.kultura21.cz/rozhovory/9170-peter-zavacky-s-jirim-danielem-o-jirim-winteru-nepraktovi
Jiří WINTER - NEPRAKTA is the most popular Czech cartoonist last half ofcentury and Jiří DANIEL is famous Czech a portrait cartoonist and former ART-CHIEF ofthe most popular Czech Cartoon weekly DIKOBRAZ (1945-1990)
Peter Zavacký is curator founder of international art project - ART TRIBUTE TO PERSONALES (last exhibitions designed to Cartoonist and grafiker ADOLF BORN, actor Vlasto BURIAN, cartoonist Jiří WINTER - NEPRAKTA, singer Jožo RÁŽ, singer Karel GOTT, poetry Milan RÚFUS, cartoonist Pavel KUNDERA, Icons of world bodybuilding, animator Jiří TRNKA, etc... Art project supported over 130 cartoonist from over 30 countries (from Brasil and Mexico to Turkey and Uzbekistan...)
For example : Eduardo Baptistao and Jonas Santos (Brasil), Melinda Kisházi (Hungary),Vladimir Motchalov (Rusland), Angel Boligan (Cuba/Mexico), Lubomir Vaněk (Czech), Maria Balea (Romania), Jacek Frankowski (Poland), Ladislav Rada (Czech), Milan Vavro (Slovakia), Machmud Ešonkulov (Uzbekistan), Saadet Demir Yalcin (Turkey), Nicoleta Ionescu (Romania), Ivailo Cvetkov (Bulgaria), Henryk Cebula (Poland), Sergey Semendjajev (Ukraine), Vasilij Voznjuk (Ukraine), Miro Regitko (Slovakia), Jiří Daniel (Czech), Pavel Matuška (Czech), Konstantin Kazanchev (Ukraine), Adolf Born (Czech), Ján Gľonda (Slovakia), Josef Blecha (Czech), Bayram Hacizadeh (Azerbajdžan), Sergej Tjunin (Russland), Mikolaj Dmitruch (Ukraine), Seyran Caferli (Azebajdžan),Václav Šípoš (Czech), Andrej Mišanek (Slovakia), Marie Plotěná (Czech), Alfredo Sábat (Agentina), René Bouschet (France), Willem Rasing (Netherlands), Malgorzata Gny-Wysocka (France), Jozef Hudák (Slovakia), Ján Torák (Slovakia), Oleg Krupik (WhiteRussland),etc
http://www.zavaznaporuba.sk/kultura/majster-milan-rufus/napisali-o-majstrovi-rufusovi
http://www.filmavideo.cz/index.php/zajimavosti/777-vytvarna-pocta
25 Eylül 2014 Perşembe
Yeni Türkiye'ye Hoşgeldiniz...
Kadınları, kız çocuklarını toplumda ikinci hatta üçüncü sınıf vatandaş haline getirmek adına yeni adımlar atılan, geleceğimizden ciddi anlamda kaygılar duymamız konusunda istikrarını hiç kaybetmeyen yeni Türkiye'ye hoşgeldiniz!..
Neşet Ertaş...
"Derken, iğne atsan yere düşmez bir kalabalığın arasından geçerek, alkışlar eşliğinde salona girdi Neşet Ertaş. Gövdesinde sadece kendi ağırlığını değil, aynı zamanda Pir Sultan Abdal'ın, Karacaoğlan'ın, Emrah'ın, Dadaloğlu'nun ve Âşık Veysel'in ağırlığını da taşıyormuş gibiydi o sırada. Duruşu, bildiğimiz 'sahne duruşları'ndan fersah fersah uzaktı bu yüzden. Hatta bu duruş ilk bakışta insana 1960'lı yılların duruşlarını hatırlatsa da, onlardan çok daha eski ve çok daha yaşlıydı. İçinde, dünya malını elinin tersiyle bir kenara iterek varlığını insan sevgisi üzerine inşa eden uçsuz bucaksız bir aşiretin allı yeşilli renkleri ve sesleri vardı."
Hasan Ali Toptaş / Harfler ve Notalar'dan
Hasan Ali Toptaş / Harfler ve Notalar'dan
24 Eylül 2014 Çarşamba
Yırca Köyü'nde Kolektif Yaşam...
Manisa'nın Soma ilçesinde zeytinlik alanlara termik santral yapılmasına engel olmak amacıyla zeytinliklerinde gece gündüz nöbet tutan Yırca köyü halkından kolektif yaşama dair dayanışma örnekleri. Zeytin ağaçlarının altında önce pişiler yapılıyor, ardından hep birlikte yine kendi yaptıkları peynir ve reçeller eşliğinde yeniliyor. Yırca köyü halkının zeytinliklerini termik santrallere peşkeş çekmeye hiç mi hiç niyetleri yok...
Foto: Ali Bülent Erdem
Foto: Ali Bülent Erdem
23 Eylül 2014 Salı
Taylan Özgür...
Bir anne en acı neresinden vurulur?: Yavrusundan...
“İnsanı, ülkeni, güzeli sevdiğin için doğrudan, halktan, haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için kokuşmuş düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütleyen ülkeye yayılmasından korktukları için; TAYLAN ÖZGÜR, bundan tam kırkbeş yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanı'nda sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar.
Kırkbeş yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz. Ancak haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın savaşları hiç bitmeyecek. Haklıların, doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi, hakkı, doğruyu ortadan kaldırmayacak,
Bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru, insanlık geçerli olacak.
Seni sevgi, özlem ve onurla kucaklıyoruz.
Annen Necla ÖZGÜR”
“İnsanı, ülkeni, güzeli sevdiğin için doğrudan, halktan, haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için kokuşmuş düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütleyen ülkeye yayılmasından korktukları için; TAYLAN ÖZGÜR, bundan tam kırkbeş yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanı'nda sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar.
Kırkbeş yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz. Ancak haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın savaşları hiç bitmeyecek. Haklıların, doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi, hakkı, doğruyu ortadan kaldırmayacak,
Bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru, insanlık geçerli olacak.
Seni sevgi, özlem ve onurla kucaklıyoruz.
Annen Necla ÖZGÜR”
Gezi'nin ve Soma'nın Dili Karikatürleri...
Konak Belediyesi'nin 13. Türkçe Günleri, 26- 29- 30 Eylül- 1 Ekim 2014 tarihlerinde düzenleniyor. Etkinlik 2 karikatür sergisine birden ev sahipliği yapacak. Ayrıca Murteza Albayrak ve Mustafa Yıldız karikatür işliklerine katılacak.
29 Eylül Pazartesi günü, Eray Özbek, Halit Şekerci, Murteza Albayrak ve Mustafa Yıldız’ın karikatürlerinden oluşan “Dil/imler” sergisi Özel Çamlaraltı Kolejinde açılacaktır. İzmir Karikatürcüler Platformu’nun 22 çizerle katıldığı “Gezi’nin ve Soma’nın Dili” karma karikatür sergisi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi’nde saat 13.15’de açılacaktır.
Sergiye katılan çizerler: Ayten Köse, Barış Baklan, Bayram Bağcı, Birol Çün, Cem Çevikayak, Cem Güzeloğlu, Cemalettin Güzeloğlu, Deniz Dokgöz, Ekrem Kılıç, Eray Özbek, Ercan Baysal, Halit Şekerci, İsmail Çelebi, Levent Dağaşan, Lütfü Çakın, Mehmet Tevlim, Menekşe Çam, Murat Asın, Mustafa Yıldız, Özge Ulu, Saadet Demir Yalçın, Sabri Ergüder.
29 Eylül Pazartesi günü, Eray Özbek, Halit Şekerci, Murteza Albayrak ve Mustafa Yıldız’ın karikatürlerinden oluşan “Dil/imler” sergisi Özel Çamlaraltı Kolejinde açılacaktır. İzmir Karikatürcüler Platformu’nun 22 çizerle katıldığı “Gezi’nin ve Soma’nın Dili” karma karikatür sergisi Dr. Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezi’nde saat 13.15’de açılacaktır.
Sergiye katılan çizerler: Ayten Köse, Barış Baklan, Bayram Bağcı, Birol Çün, Cem Çevikayak, Cem Güzeloğlu, Cemalettin Güzeloğlu, Deniz Dokgöz, Ekrem Kılıç, Eray Özbek, Ercan Baysal, Halit Şekerci, İsmail Çelebi, Levent Dağaşan, Lütfü Çakın, Mehmet Tevlim, Menekşe Çam, Murat Asın, Mustafa Yıldız, Özge Ulu, Saadet Demir Yalçın, Sabri Ergüder.
21 Eylül 2014 Pazar
20 Eylül 2014 Cumartesi
Yaşama Dair...
Bazen içinde bulunduğumuz durumların vermiş olduğu imkanların tadına doyulmaz. Üstte yavaş yavaş mis kokular yayarak pekmez olmaya yüz tutan üzüm şırasının aheste aheste kaynaması, altta ağır ağır yanan odun ve çubuk ateşinin seyri. Bir kenara çekilmiş közlerin içinde pişirilmiş kırmızı biber, patlıcan ve patatesle tarifsiz bir ziyafet, üstüne odun ateşiyle yanan semaverde demlenmiş çay. Medeniyetten, pahalı lezzetlerden, sosyal medyadan uzak kalmışız ne gam. Küçük bir radyo eşlik ediyor bu ortama. Mis gibi bağ havasında gün batımına kadar pekmezin her aşamasına şahit olmanın güzelliğiyle ne yorgunluk kalır ne de açlık, daha ne olsun... :))
18 Eylül 2014 Perşembe
Salvador Allende...
11 Eylül 1973
Her sabah olduğu gibi saat 7’de yataktan kalkıyor ve ilk iş olarak radyoyu açıyor Pablo Neruda. Radyoda Salvador Allende konuşuyor.
Bugün başka bir gün.
11 Eylül, sabah. Saat 6.20
Başkan Allende bir telefonla askeri darbe hakkında bilgilendiriliyor. Derhal alarm veriyor ve Unidad Popular (Birleşik Halk) hükümetini savunmak amacıyla hükümet sarayı La Moneda’ya doğru hareket ediyor. Sarayda kendi etrafında topladığı insanlarla durumu değerlendiriyor.
Bir saat içinde tam üç defa radyo üzerinden halka seslenme imkânı buluyor Başkan Salvador Allende. Her seferinde teslim olmayacağını açıklıyor ve halkı da direnmeye çağırıyor.
Saat 8.15
Hükümet Sarayı sarılmış durumda. Faşist cunta hoparlör üzerinden Başkan Allende’yi teslim olmaya çağırıyor. Teslim olduğunda kendisine, ailesi ve yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte hava yolundan ülkeyi terk etme imkânı sağlanacağı vaad ediliyor.
Saat 9.15
Hükümet sarayına ilk makineli tüfek saldırıları başlıyor. Saraydan karşılık veriliyor. Durum ciddi. Faşizmin tankları harekâta geçiyor. Hükümet sarayı havadan bombalanıyor. Saraydan karşılık veriliyor. Kıyasıya bir çatışma. Az sayıdaki silah ve adamla faşist saldırganları geri püskürtme şansının olmadığının farkında Allende. Fakat teslim olmuyor, son dakikaya kadar ülkesini, devrimci hükümeti ve kendisini savunuyor.
Hükümet binası yanıyor.
Saat 16.00
Gezite’de darbenin 39. yıl dönümünde yayımlanan Süleyman Altunoğlu’nun Milli irade mi halkın iradesi mi? yazısı da Şili’nin 11 Eylül’ünü tartışıyor ve “Halkın çıkarlarını yasal yollardan korurken, düzenin yasaları sizi korumaz,” diyor. “İlkinin istisnası oldu ama ikincinin hiç olmadı.”
Hükümet sarayındaki son direniş de kırılıyor. Durumun umutsuzluğu karşısında, Şili halkının seçtiği Unidad Popular hükümetinin başkanı Salvador Allende’nin, faşistlerin eline geçmektense intihar ettiği tespit ediliyor.
11 Eylül 1973 -başka anlamlarıyla birlikte- Salvador Allende’nin halkların kalbinde ve bilincinde sonsuzluğa ulaştığı gün olarak not ediliyor tarihe...
Çağlar Mirik - Yar Yayınları Editörü
(Görsel: Ramona Parra Brigade (RPB) graffiti kolektifinin bir çalışması.)
Her sabah olduğu gibi saat 7’de yataktan kalkıyor ve ilk iş olarak radyoyu açıyor Pablo Neruda. Radyoda Salvador Allende konuşuyor.
Bugün başka bir gün.
11 Eylül, sabah. Saat 6.20
Başkan Allende bir telefonla askeri darbe hakkında bilgilendiriliyor. Derhal alarm veriyor ve Unidad Popular (Birleşik Halk) hükümetini savunmak amacıyla hükümet sarayı La Moneda’ya doğru hareket ediyor. Sarayda kendi etrafında topladığı insanlarla durumu değerlendiriyor.
Bir saat içinde tam üç defa radyo üzerinden halka seslenme imkânı buluyor Başkan Salvador Allende. Her seferinde teslim olmayacağını açıklıyor ve halkı da direnmeye çağırıyor.
Saat 8.15
Hükümet Sarayı sarılmış durumda. Faşist cunta hoparlör üzerinden Başkan Allende’yi teslim olmaya çağırıyor. Teslim olduğunda kendisine, ailesi ve yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte hava yolundan ülkeyi terk etme imkânı sağlanacağı vaad ediliyor.
Saat 9.15
Hükümet sarayına ilk makineli tüfek saldırıları başlıyor. Saraydan karşılık veriliyor. Durum ciddi. Faşizmin tankları harekâta geçiyor. Hükümet sarayı havadan bombalanıyor. Saraydan karşılık veriliyor. Kıyasıya bir çatışma. Az sayıdaki silah ve adamla faşist saldırganları geri püskürtme şansının olmadığının farkında Allende. Fakat teslim olmuyor, son dakikaya kadar ülkesini, devrimci hükümeti ve kendisini savunuyor.
Hükümet binası yanıyor.
Saat 16.00
Gezite’de darbenin 39. yıl dönümünde yayımlanan Süleyman Altunoğlu’nun Milli irade mi halkın iradesi mi? yazısı da Şili’nin 11 Eylül’ünü tartışıyor ve “Halkın çıkarlarını yasal yollardan korurken, düzenin yasaları sizi korumaz,” diyor. “İlkinin istisnası oldu ama ikincinin hiç olmadı.”
Hükümet sarayındaki son direniş de kırılıyor. Durumun umutsuzluğu karşısında, Şili halkının seçtiği Unidad Popular hükümetinin başkanı Salvador Allende’nin, faşistlerin eline geçmektense intihar ettiği tespit ediliyor.
11 Eylül 1973 -başka anlamlarıyla birlikte- Salvador Allende’nin halkların kalbinde ve bilincinde sonsuzluğa ulaştığı gün olarak not ediliyor tarihe...
Çağlar Mirik - Yar Yayınları Editörü
(Görsel: Ramona Parra Brigade (RPB) graffiti kolektifinin bir çalışması.)
17 Eylül 2014 Çarşamba
Memleketimden insan manzaraları...
Üstteki fotoğraf Denizli-Manisa karayolu, Salihli civarında bir bağdan... Yoldan araçla geçerken yakalamaya çalıştığım bir kare. İleride görülen bağ evinin üzerinde bağ bozumu için özellikle doğudan gelen işçilerin yatak ve yorganları yığılı. Soldaki mavi brandalı yer ise muhtemelen banyo ve tuvalet için derme çatma yapılmış. Asma gergi telleri üzerinde ise taşıma suyla yıkadıkları çamaşırları asılı. Onların temiz suları, elektrikleri, mutfakları, internetleri yok bu süre içerisinde. İlkel sayılabilecek şartlarda yaşıyorlar ve okullar açılmasına rağmen hâlâ çocuklarıyla birlikte ekmek parası kazanma derdindeler. Çoğu işçi ise bağların yanındaki açık alanlara çadır kurup zorlu şartlarda yaşıyorlar. Alttaki fotoğraf ise Turgutlu otogarından bir kare. Bu işçilerin dönüşleri ise tam bir çile, otogarlarda perişan halde saatlerce bekliyorlar memleketlerine gidecek otobüsler için... Ve, bütün bir yaz ve güz dönemi boyunca bağlarda, tarlalarda en ağır şartlarda çalıştırılan bu insanlara küçümseyerek, aşağılayarak bakan, çeşmelerinden bir bidon su doldurmalarına izin vermeyen insanların sayısı da ne yazık ki azımsanmayacak kadar çok...
23 Ağustos 2014 Cumartesi
Yumurta üzerine boyamalar...
Arkadaşlarımın yeni işyerlerinin açılışına özel yumurta boyamalara başladım.
Sonrasında yumurta üzerine desen çalışmalarıyla devam edeceğim... :))
My egg painting...
Sonrasında yumurta üzerine desen çalışmalarıyla devam edeceğim... :))
My egg painting...
22 Ağustos 2014 Cuma
56 İzmirli Çizer Fuarda...
Bu yıl 83. kez kapılarını açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı 29
Ağustos- 7 Eylül 2014 tarihlerinde ziyaret edilebilecek. Saat 16.00-
23.00 arası açık olan fuarın Partner Ülkesi Mauritius olurken, Onur
Konuğu İller ise Diyarbakır ve Malatya olacak.
İzmir Karikatürcüler Platformu bu yıl fuarda geniş katılımlı bir sergi ile yer alacak. 56 İzmirli çizerin “ÇİZMİR” adıyla yer aldığı karma sergi Kültürpark 2 Nolu Holde açılacak. İlgi görmesi beklenilen sergiye İzmirli tüm sanatseverler davet edildi.
Sergide yer alan karikatüristler: Abidin Köse, Ali Karayel, Alper Ocak, Ayhan Algur, Ayten Köse, Aytur Şahinbay, Barış Baklan, Bayram Bağcı, Birol Çün, Cem Çevikayak, Cem Güzeloğlu, Cem Koç, Cemal İlkbahar, Cemalettin Güzeloğlu, Deniz Dokgöz, Devrim Demiral, Ekrem Kılıç, Engin Boğaz, Eray Özbek, Ercan Baysal, Faruk Soyarat, Halit Şekerci, Hüseyin Alparslan, Hüseyin Civlez, İbrahim Aslan, İlker Nazcan, İrfan Özüdoğru, Levent Dağaşan, Lütfü Çakın, M. Ali Kaptı, Mehmet Aslan, Mehmet Tevlim, Menekşe Çam, Mete Erden, Murat Arslan, Murat Asın, Murteza Albayrak, Mustafa Bora, Mustafa Yıldız, Mümin Durmaz, Necat Yalçın, Niyazi Yoltaş, Ömer Çam, Önder Uğurlu, Özge Ulu, Özhan Mercan, Saadet Demir Yalçın, Sabri Ergüder, Sadık Pala, Serkan Demir, Sezer Dönmez, Sezer Odabaşıoğlu, Tufan Selçuk, Turan İyigün, Uğur Günel, Yusuf Akıncı
İzmir Karikatürcüler Platformu bu yıl fuarda geniş katılımlı bir sergi ile yer alacak. 56 İzmirli çizerin “ÇİZMİR” adıyla yer aldığı karma sergi Kültürpark 2 Nolu Holde açılacak. İlgi görmesi beklenilen sergiye İzmirli tüm sanatseverler davet edildi.
Sergide yer alan karikatüristler: Abidin Köse, Ali Karayel, Alper Ocak, Ayhan Algur, Ayten Köse, Aytur Şahinbay, Barış Baklan, Bayram Bağcı, Birol Çün, Cem Çevikayak, Cem Güzeloğlu, Cem Koç, Cemal İlkbahar, Cemalettin Güzeloğlu, Deniz Dokgöz, Devrim Demiral, Ekrem Kılıç, Engin Boğaz, Eray Özbek, Ercan Baysal, Faruk Soyarat, Halit Şekerci, Hüseyin Alparslan, Hüseyin Civlez, İbrahim Aslan, İlker Nazcan, İrfan Özüdoğru, Levent Dağaşan, Lütfü Çakın, M. Ali Kaptı, Mehmet Aslan, Mehmet Tevlim, Menekşe Çam, Mete Erden, Murat Arslan, Murat Asın, Murteza Albayrak, Mustafa Bora, Mustafa Yıldız, Mümin Durmaz, Necat Yalçın, Niyazi Yoltaş, Ömer Çam, Önder Uğurlu, Özge Ulu, Özhan Mercan, Saadet Demir Yalçın, Sabri Ergüder, Sadık Pala, Serkan Demir, Sezer Dönmez, Sezer Odabaşıoğlu, Tufan Selçuk, Turan İyigün, Uğur Günel, Yusuf Akıncı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)