Bazen içinde bulunduğumuz durumların vermiş olduğu imkanların tadına doyulmaz. Üstte yavaş yavaş mis kokular yayarak pekmez olmaya yüz tutan üzüm şırasının aheste aheste kaynaması, altta ağır ağır yanan odun ve çubuk ateşinin seyri. Bir kenara çekilmiş közlerin içinde pişirilmiş kırmızı biber, patlıcan ve patatesle tarifsiz bir ziyafet, üstüne odun ateşiyle yanan semaverde demlenmiş çay. Medeniyetten, pahalı lezzetlerden, sosyal medyadan uzak kalmışız ne gam. Küçük bir radyo eşlik ediyor bu ortama. Mis gibi bağ havasında gün batımına kadar pekmezin her aşamasına şahit olmanın güzelliğiyle ne yorgunluk kalır ne de açlık, daha ne olsun... :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder