Geçen günlerin birinde epeydir geçmediğim bir sokaktan geçerken eski, eni konu duvarları yıkılmaya yüz tutmuş evinin önündeki küçücük toprak alanda dikili ağaçlarıyla vedalaşan, muhtemelen o güne değin hali ve hatırı pek sorulmayan, iki büklüm bir nine dikkatimi çekmişti... Yorgundu, solgundu, üzgündü... Sonra yolun karşısındaki bir kadın, arabadan başını uzatıp "Hadi anne geç kalıyoruz!" diye seslendi... Çok geçmeden duvardaki müteahhit firmasının tabelasına gözüm ilişti, evet o ev yıkılacak yerine apartman dikilecekti. Zaten o sokakta da sadece ninenin evi kalmıştı yıkık dökük.
Kimbilir nereye götürüldü o nine, eviyle, kendi elleriyle diktiği ağaçlarıyla vedalaşırken bir daha geri dönmeyeceğini çok iyi biliyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder